Günlük hayatımızda fark etmeden kullandığımız bazı kelimelerin bir insana nasıl dokunduğunu, onu nasıl görünür ya da görünmez kıldığını nadiren düşünürüz. Çoğu zaman engellerin en kalıcı olanı, bedenlerde değil, dilde başlar. Dil; kimi zaman bir kapıyı açar, kimi zaman da farkında olmadan kapatır. 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde “Dil, gerçekten engel yaratabilir mi?” sorusuna cevap arayacağız. Bu yazı; sınıflarında daha kapsayıcı bir dil kullanmak isteyen öğretmenlere, çocuklarıyla iletişimde dili özenle seçmek isteyen ebeveynlere ve günlük konuşmalarında insanı merkeze alan bir yaklaşımı benimsemek isteyen herkes için küçük bir yol gösterici olmayı amaçlıyor. Devamını Oku »
12. Hafta Yazma Konuları: 5 Aralık Dünya Toprak Günü
02 Aralık 2025
5 Aralık Dünya Toprak Günü, toprağın korunması gerektiğini görünür kılmak amacıyla kabul edilmiş bir farkındalık günüdür. Tarım, su döngüsü, besin zinciri ve yaşamın sürekliliği toprağa bağlıdır. Ancak yanlış tarım uygulamaları ve erozyon toprağı hızla tüketiyor. Eğitim içinde bu konuya yer vermek, öğrencilerin hem çevre farkındalığını hem de araştırma ve yazma becerilerini geliştirmemize yardımcı olur. YAZBEG ile 36 Hafta 36 Görev’in 12. haftasında bilgilendirici ve veri temelli yazılar yazıyoruz. Devamını Oku »
11. Hafta Yazma Konuları: CESARET
26 Kasım 2025
Cesaret bazen bir sahnenin ortasında yüksek sesle konuşmak kadar görünürdür; bazen de sınıfta el kaldırmak kadar sessiz. YAZBEG ile 36 Hafta 36 Görevin 11. haftasında, üç farklı yaş grubuyla cesaretin üç farklı yüzünü keşfediyoruz. İlkokulda küçük zorlukların altındaki büyük kahramanlıklar, ortaokulda konfor alanından çıkmanın heyecanı, lisede ise bir fikrin arkasında durmanın etik gücü var. Devamını Oku »
10. Hafta Yazma Konuları: Mizah Laboratuvarı
18 Kasım 2025
YAZBEG’le 36 Hafta 36 Yazma Görevinin 10. haftasında mizahı sınıflarımıza taşıyoruz. Her düzeyde farklı türlerle öğrencilerin dil esnekliğini, ritim duygusunu ve etik duyarlılığını güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Kuralımız net: Nazik mizah. Kimliklere/kişilere değil, davranış ve fikirlere güleriz. Kelimeyi, ritmi, bakış açısını ustaca kullanarak sınırı görüp saygıyı koruyarak… Devamını Oku »
Akıllı Telefonsuz Bir Çocukluk Mümkün mü?
30 Ekim 2025
Yedi yıl önce İngiltere’ye taşınan aile dostlarımızla Türkiye'ye her geldiklerinde mutlaka görüşürüz. Çocuklarımız neredeyse birlikte büyüdüler. Haliyle bir araya geldiğimizde sohbetin dönüp dolaşıp eğitime ve çocuklara gelmesi kaçınılmaz oluyor. Bu kez arkadaşım, çocuğunun sosyal medya bağımlılığından duyduğu üzüntüyü paylaştı. Söz arasında İngiltere’de bu durumdan rahatsız olan ebeveynlerin başlattığı ve giderek büyüyen bir oluşumdan bahsetti: Smartphone-Free Childhood yani Akıllı Telefonu Olmayan Çocukluk hareketi. Akşam eve döner dönmez merakla araştırdım. Gördüklerim, son yıllarda içimde sık sık yankılanan bir düşünceyi yeniden canlandırdı: Biz ne zaman çocukluğu “ekran süresiyle” ölçer olduk? Devamını Oku »
9. Hafta Yazma Konuları: Dünya Nezaket Günü
30 Ekim 2025
“Nezaketi Gör, Duy, Yay!” Her yıl 13 Kasım’da kutlanan Dünya Nezaket Günü, küçük davranışların büyük değişimler yaratabileceğini hatırlatır. Bir tebessüm, bir teşekkür, bir yardım eli… Bazen bir kelime bile birinin gününü aydınlatabilir. Bu özel günde, dünyanın dört bir yanında milyonlarca insan aynı çağrıyı yineliyor: “Nezaketi normalleştirelim.” Biz de sınıflarımızda bu evrensel hareketin bir parçası oluyoruz. Bu hafta öğrencilerimizle nezaketi yalnızca bir davranış olarak değil; görmeyi, duymayı ve çoğaltmayı gerektiren bir bakış açısı olarak ele alacağız. Devamını Oku »
8.Hafta Yazma Konuları: Cumhuriyetin Işığında
22 Ekim 2025
Cumhuriyet, bir halkın yeniden ayağa kalkma hikâyesidir. Her 29 Ekim’de o hikâyenin sesini yeniden duyarız. Bu hafta öğrencilerimizle, o sesi kelimelere dönüştüreceğiz. Özgürlüğü, cesareti ve umudu yazacağız. Devamını Oku »
Gözden Geçirmeyi Eğlenceli Hâle Getiren Oyunlar
21 Ekim 2025
Yazma derslerinde sık duyduğumuz bir cümle vardır: “Öğretmenim, ben bitirdim.” Hemen ardından sınıfta tanıdık bir yanıt yankılanır: “O zaman kontrol et!” Ne var ki çoğu öğrenci için “kontrol etmek”, metne şöyle bir göz atıp “Bence sorun yok.” demekten ibarettir. Öğrencilere göre gözden geçirme yorucu, gereksiz bir uğraştır; hatta bazen yazının tamamlanmasını geciktiren bir engeldir. Oysa bu aşama, yazmanın en yaratıcı bölümüdür. Gözden geçirme yalnızca hataları düzeltmek değil; satırları parlatmak, düşünceyi yeniden şekillendirmektir. Doğru etkinliklerle bu süreç, öğrencinin çalışmasına yeniden can verdiği ikinci yazma deneyimine dönüşebilir. Bu aşamayı sıkıcı bir kontrol listesinden çıkarıp sınıfta kahkahalar ve küçük keşiflerle dolu bir oyun alanına dönüştürmeye ne dersiniz? Aşağıda, öğrencilerin metinlerine bir kez daha bakmayı sevmelerini sağlayacak dört eğlenceli gözden geçirme etkinliği bulacaksınız. Devamını Oku »
7.Hafta Yazma Konuları: Sonbaharın Sesi
13 Ekim 2025
Sonbahar yalnızca bir mevsim değil, aynı zamanda bir duygu hâlidir. Ağaçların sararan yaprakları, rüzgârın taşıdığı sesler ve yağmurun kokusu bize değişimin doğal ve güzel bir şey olduğunu hatırlatır. Bu hafta öğrencilerimizle sonbaharın renklerini, kokularını ve hikâyelerini yakalamaya çalışacağız. Devamını Oku »
Boş Kâğıtla Bakışan Öğrenciler İçin: Düşünmeyi Başlatan 5 Strateji
13 Ekim 2025
Sınıflarda yazma denince çoğu zaman akla, öğretmenin bir konu vermesi ve öğrencinin kısıtlı bir sürede bir metin “üretmesi” gelir. Bu durum, yazmanın çoğu sınıfta bir öğrenme süreci değil, sadece üretim görevi olarak ele alındığını gösterir. Süreç genellikle şöyle işler: Öğrencinin görevi yazmak, öğretmenin görevi hataları bulmaktır. Hata bulmak üzerine kurulu bir sistemde yazmak, öğrenmenin aksine yetersizlik hissiyle özdeşleşir. Böyle bir ortamda öğrencilerin yazmayı sevmemelerine şaşmamak gerek. Devamını Oku »
Güneşli Bir Gün Bir eğitimcinin dünyası









