Son yıllarda ağırlıklı olarak yazma becerileri üzerine çalıştığım için ister istemez yeni açıklanacak ve beceri ağırlıklı olduğu müjdesi verilen Türkçe programının yayımlanmasını da ne yalan söyleyeyim heyecanla bekledim. Nitekim, program haziran ayında yayımlandı, geri bildirim alınıyormuş gibi yapıldıktan ve jet hızıyla onaylandıktan sonra temmuz ayında yürürlüğe girdi. O bir haftalık süreç içinde yazayım mı yazmayayım mı diye kararsız kaldığımı hatırlıyorum. Hatta birkaç kez de denemedim değil. Tek bir öğrenme çıktısı için bile yazılacak o kadar çok şey vardı ki bir anda yılıverdim. Tam anlamıyla doğru kelime bu: "yılmak" Birazdan ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Geri bildirim yazan eğitmenlerin çoğunun geri bildirimlerinin dikkate alınmadığı yönündeki görüşleri, o zamanki kararımı bir anlığına haklı çıkarmış gibi görünse de bir eğitimci olarak yazmamış olmayı içime sindiremedim. Bu nedenle yeni eğitim-öğretim yılı başlamadan yazma becerileri özelinde görüşlerimi paylaşmak istiyorum. Bu yazıda, 2024 Türkçe Öğretim programının yazma becerilerine ilişkin esinlendiği temel yaklaşımları, yaklaşımların doğasıyla çelişen uygulamaları ve basit bir dille ifade edilmediği için de anlaşılmaz hale gelen yapısını biraz açmaya çalışacağım. Biraz diyorum çünkü tüm öğrenme çıktılarını tek tek analiz edecek olursam en az 50 sayfalık bir pdf doküman oluşturmam gerekecek. Türkçe yazma becerileri programını analiz edebilmek için öncelikle programın dayandığı temel ilkelerin bilgisine sahip olmak gerekiyor. Programda kaynakça da verilmediği için yazının alanla ilgili daha fazla okumak isteyen öğretmenlerimiz için de yol gösterici olmasını umuyorum. Devamını Oku »